Zeus Kabadayı | Keşke Tanımasaydım Seni
Zeus Kabadayı | Keşke Tanımasaydım Seni
Keşke Tanımasaydım Seni Kitap açıklaması
Sen bana “Üşüdüm” diye hangi diye ben istemedim, biliyor musun? Ama sen bunun değerini bilmedin. Ben evde seni hayal ettim, insanları hayal ettim, dünyanın daha güzel olabileceğini hayal ettim. Ama sen içeri girmeyi reddettin, evimi bozdun ve ben altında kaldım. Ama önemli değil, çünkü ne ev kaldı, ne de enkaz. Ben o enkazdan çıktım. Sen bana sevgisizliğin tedavisin. Aradığınız şey bu...
Yanıldım bu hayatta, birçok kez yanıldım. Ama en çok sana yanıldım. Gönder yanıldım. Belki dönersin diye düşündüm, olmadı. Bıraktığın yerde öylece duruyorum, ne bir adım ileri gitti, ne geri. Yapbozun kayıp parçaları olur ya, bir parça oluşur. Kesinlikle tamamlanamaz. O kayıp parça sen değilsin, benim. Sen geri kalansın. Ve sen yoksun. Ben yapbozun veya tek parça olarak hayatı yaşıyorum. Ve muhtemelen birisinin beni bulmasını istiyorum, birisi çıksa da bulsa beni, diyorum. Bu iyi vakit geçirmek için iyi bir zaman ama aynı zamanda iyi vakit geçirmek için de iyi bir zaman. Ben ol ki anla!
Kendi değerini anladığı zamanı anlayacaksın ne demek aranıyor. Gün gelecek, herkese “Keşke tanımasaydım sizi” diyeceğin. Ben muyum mu diyor? Dedim. Ve demesi bir çağrı ileri sürdü.