Orhan Pamuk | İstanbul - Hatıralar ve Şehir

İstanbul - Hatıralar ve Şehir Kitap Açıklaması

Orhan Pamuk İstanbul'da, ilk yirmi iki senesini bir büyüme ve olgunlaşma romanına dönüştürüyor. Yazarın çocukluğu ve ilkgençliğinin hikâyesi ve tüm tarihiyle İstanbul'un bir başkentinden 20. yüzyılın başlarındaki yıkılışlarla ve hüzünle dolu bir şehre dönüşmesinin hikayesi olan İstanbul - Hatıralar ve Şehir, yalnızca Pamuk'un bir İstanbul yazarı olarak ününü sağlamlaştıran kitap değil, aynı zamanda tüm dünya edebiyatında bir şehrin ruhu hakkında yazılmış en derin kitaplardan biri.

Pamuk'un evliliği ve gençliği anlatılıyor...

"Ruhumdaki bu kırılmayı hissediyor, yaklaşan yalnızlığımdan telaşa kapılıyor, içine düşmekte olduğun bir hayat tarzından korktuğuk herkes gibi olmaya karar veriyordum: Yedi sekiz yaşımda bir dönemdeki işleri güldüren, ona fırsatta şaka yapan, herkesle arkadaşça, hatta serserice iyi geçinen bir cemaat adamı gibi gözükmeyi başardım... Herkesin kafasını fazladan Takmaktan yaptığı şeyleri yapabilmek için niye benim dişimi sıkmam, çaba göstermem, sonra da poz vermek için kendimden nefret etmem mi gerekiyordu?"

Yazarın kendini "ben" olarak ilk hissinden, annesine, babasına, ailesine yönelik hikâyesi, bir hüzün ve mutluluk kaynağı olarak İstanbul sokaklarına çıkabilir. Günümüzün büyük romancısının gönünden 1950'lerin İstanbul sokaklarını, parke taşı kaplı caddeleri, yanıp sönen yıkılan ahşap konakları, eski bir tarihsel yok oluşuyla, onun külleri ve ısınıntıları arasında bir yenisinin doğuşunun güçlerini keşfederken Pamuk'un ruhsal yaşamının ortaya çıkışı da bir romantik roman okur gibi, hızla izliyoruz... Bu özgün ve benzersiz eserde, elden bırakamadığımız kitaplara sahip o ruh ve duygu birliği var.
Orhan Pamuk'un, Ara Güler başta olmak üzere İstanbul'un büyük fotoğrafçılarının binlerce kareden çektiği ve kendi kişisel albümünden oluşan fotoğrafların hikayeye ait özelliklerini taşıyor.

"Şimdiye'ye kadar bir şehir hakkında yazılmış en şaşırtıcı, en hüzünlü ve en muhteşem kitap."
San Diego Birliği Tribünü

"Sayın Orhan Pamuk, İstanbul'u Dostoyevski'nin St. Petersburg'u, Joyce'un Dublin'i ve Proust'un Paris'i dünyanın her köşesinden okurların kendi hayatlarını yaşar gibi tanıyıp, bir ikinci hayat gelecekteleri Vazgeçilmez bir edebiyat şehri geçti!"
Nobel Komitesi Başkanı Horace Engdahl