İskan Tolun | Girdap-Remzi'nin Çilesi Ölünce Biter 2

“İşlediğim günahların cezasını çektirme bana, söylemiyorum; çekmekten razıyım, lakin bu çektiğim çile kadar, günah mı işledim ya Rabbim!!!!?... Silo'dan hep kaçtım, banyo o üstüme üstüme geldi. Yine de ona zarar vermek istemedim, fakat o beni doğramak istedi, bunu içeriyor. Yaşananlar gayri ihtiyarıdır yemin ederim!.. İstemeyerek oldu!.. Silo'yu koru, ölmesin!.. Katil olmak istemiyorum ey büyük Allah'ımmmm!!!..” Dedi ahenkli bir edayla kollarını indirirken. Ve dizlerini biriktirerek oturdu. Remzi'yi daha noler olarak ele almak, bu esrarengiz hayatta kalmak mı? Onun saklandığı vakıf olanların, en çok merak ettikleri soru ise...

Onun güçlü ve kurnaz düşmanları vardı çünkü. Evet, Remzi mağlubiyeti kabul etmeyen; kendine güvendiği kadar, dostlarına, sevdiklerine de güven veren, onların endişelerini gideren ve düşmanlarının yüreklerine yayınla korku saçan, karşılaştığının yanmasına mevta kokusu yayan, onların aman bir Cengâverdi. bölgedeki dalaşmak demek; Zaloğlu Rüstem'le, Köroğlu'yla, Silo, yé Sadikî ya da Koçero'yla dalaşmak demekti. Kavga sırasında; iksir onun yanı, tılsımlıydı sanki, rakibini etkisiz hale getirecek, dize gelirdi hep. Tasarruf etme şansınız olduğundan emin olabilirsiniz.

Yazar serininin bu ikinci = Remzi'nin etrafındaki daralan çembere odaklanıyor ve macerada kaldığı yerden devam ediyor...