Ürün bilgisine atla
1 / 1

Gala Music Onlineshop

Elmalılı Hamdi Yazır | Kur'an-ı Kerim Renkli Kelime Meali ve Muhtasar Tefsiri

Elmalılı Hamdi Yazır | Kur'an-ı Kerim Renkli Kelime Meali ve Muhtasar Tefsiri

Normal fiyat €28,00 EUR
Normal fiyat İndirimli fiyat €28,00 EUR
İndirim Tükendi
Vergi dahildir.

Kur'an-ı Kerim Renkli Kelime Meali ve Muhtasar Tefsiri-Orta Boy Kitap Açıklaması


Elmalılı Muhammed Hamdi 1878 yılında Antalya'nın Elmalı İlçesinde doğdu. İlk ve orta yapılandırmai ile hafızlığını Elmalı'da tamamladım. Tahsilini ilerletmek dayısı Mustafa Efendi ile birlikte İstanbul'a gitti ve Küçük Ayasofya Medresesi'ne yerleşti. Beyazıt Camii'ndeki derslere devam ettiği Kayserili Mahmud Hamdi Efendi'den icazet aldı. Bundan sonra hocası

Büyük Hamdi, kendisi Küçük Hamdi diye anılır oldu. Bu sırada devam ettiği Mekteb-i Nüvvâb'ı birincilikle bitirdi. Kendi çabasıyla edebiyat, felsefe ve müzik öğeleri. Avrupai çiçekler bir meşrûtiyet yerine İslâm'a uygun bir meşrûtiyet modelinin buluşması için çalışmalar yaptı. Beyazıt Medresesi'nde iki yıllık ders-i âmlık görevinden sonra Meşrûtiyet'in ilk meclisine Antalya mebusu olarak girdi. Daha sonra Şeyhulislâmlık Mektûbî Kalemi'nde görev aldı. Mekteb-i Nüvvâb ve Mekteb-i Kudât da fıkıh, Medresetü'l-mütehassısîn'de usûl-i fıkıh, Süleymaniye Medresesi'nde mantık veiye Mülk Mektebi'nde vakıf hukuk dersleri okuttu.

Israrlı teklifler üzerine Damad Ferit Paşa'nın birinci ve ikinci ükümetlerinde Evkaf nâzırı olarak görev yaptı. 15 Eylül 1919'da âyan heyetine atandı. İlmî rütbesi de Süleymaniye Medresesi yorgunlugu yükseltildi. Milli Mücadele sırasında İstanbul hükümetinde görev yaptığı İstiklal Mahkemesi'nce gıyabında idam kararı verildi ve Fâtih'teki hapse atılarak Ankara'ya götürüldü ve kırk gün tutuklu kaldı kaldı. muhtemelen İttihad ve Terakki Cemiyeti üyesi olduğu için suçsuz bulunarak serbest bırakılınca İstanbul'a döndü. Bu arada Metâlib ve Mezâhib adlı eseri Türkçe'ye çevrildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi bir tefsir hazırlama kararı alınca, Diyanet İşleri Reisliği bu işi Elmalılı'ya teklif etti. Elmalılı bu sözleşmeyi kabul ederek yazmaya başladı ve “Hak Dini Kur'an Dili” adını taşıyan eserini vefatından bir kez bitirmeye muvaffak oldu. Uzun müptelâ olduğu kâlp düğümünden 27 Mayıs 1942'de vefat etti ve Erenköy Sahrayıcedid mezarlığına defnedildi.

Elmalılı, bu eserini muteber ehl-i sünnet kaynak tefsirlerinden alıntılar yaparak, bazen katılmadığı için izin verilmiş, hüküm ayetlerinde daha çok Hanefi mezhebin uygun bilgileri özledim. Aklî bir zaruret olmadıkça âyetlerin mutlaka açık anlamlarını esas almıştır. Mesela; Muhammed Abduh'un Fil sûresini tefsir ederken ebabil kuşlarının attığı taşların kızamık veya çiçek mikrobu taşımış olabileceği ileri sürmesi örnekte olduğu gibi, zorlama te'villeri Kur'an'ı tahrif olarak değerlendirmiştir.

İlk defa Diyanet İşleri Reisliği tarafından yayımlanan Hak Dini Kur'an Dili adlı eserinin (İstanbul 1935-1938) daha sonra birçok baskısı yapılmıştır. Tefsirin sadeleştirmeleri yapılmıştır. Biz kendi üslubumuz çerçevesinde sadeleştirdiğimiz öğünleri, çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özet dipnotlar ekledik. Özellikle hüküm ayetlerinde gerekli olan bazı gidişatlı bir program bulan açıklamalarını da ekledik. Şunu hemen belirtelim ki Elmalılı, Türkçe diline hakim olduğu halde, yemek ve tefsirinde Arapça ve Farsça kelime ve ipipleri önemli ölçüde muhafaza etmiştir. Özellikle öğünde uzunca ayetlerin parçaları parçalardan parçalar halinde ve paraleldeki sırayı koruyarak vermekle yetinmiştir. Ayetlerin büyük ölçüde birleştirilmemiş parça anlamı öğünde yer almaktadır. Biz mümkün oldukça bu parçalı yemek yöntemini ayırmayla birlikte, günümüz insanının Türkçe olarak veya âyetinin bütününden alınması gereken mesaj uygulamaları çalışan bir üslup gözettik. Umarız okuyucusu Türkçe açısından bir üslup birliği ve bir insicam içinde ortaya çıkan akıcılığı fark edecek. Aşağıda konu ile ilgili birkaç örnek verilmiştir;

Elmalılıysanız asıl metin: “Gönder önceki de rasûl olarak başka değil, ancak kendilerine vahy veriyor idiğimiz erler göndermişizdir, ehl-i zikre sorunu bilmiyor! Beyyinelerle ve kitaplarla… Sana da bu zikri indirdik ki kendilerine indirileni nasa anlatın ve gerek kikür daha asil!” (Nahl, 16/43-44).

Tüm ayrıntıları görüntüle