Beyza Aksoy | Siyam Kış Güneşi

“Sence Sezen Aksu kime aykırı çiçek diye mi diyor?”

“Kalana besbelli.”

“O zaman çalışmayı kapsar.”

“Herkese gidil diyene gidilir mi?”

“Herkese inat kalınır mı?”

Dünyanın boğucu sabahlarında, uyanmak istemeyen bir güneşin gözü açılmaya başlar. Eninde sonunda çıkarsın o yataktan, kalkarsın aradan...

Ve yeniden uyuyabilmek için akşamın beklediğinin.

Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Karaca, gördüğü sonuçla gelen çağrı ile yıllar önce evi terk etmiş abisinin kitap yarışmasına gittiğinde pek de rayında olmayan hayat içinde tamamen rayından çıktığından bihaberdi. Seçimler yapıldı. Karalar verildi. Gece sona erdi. Boğucu sabahlar başladı... Ardından ona bir seçim şansı verildi: Ya yağın geldiği kabul edilecek ve yasını uzakta, hayatında kaldığı yerden devam ederek tutacaktı ya da düşmanla işbirliği yapacak ve gerçekleri tırnaklarıyla kazıyacaktı geçmişin tozlularından.

Bir şüphenin ortaya çıkması...

Kurşun kurda atıldı ama karacayı deldi.